Kiralık Konak

YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU'NUN
"KİRALIK KONAK" ADLI ROMANININ İNCELENMESİ


A) DIŞ YAPI İNCELEMESİ :

Eserin adı: Kiralık Konak
Yazarı: Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Basım yeri ve tarihi: Klodfarer Cad. İletişim Han
No:7 Cağaloğlu /İSTANBUL 2001

Kaçıncı baskı olduğu: 24. baskı


B) İÇ YAPI İNCELEMESİ :

1) Konu yönünden

Eserde hangi konu incelenmiştir?

Kiralık Konakta Osmanlı İmparatorluğunun çöküş dönemindeki toplumsal nedenler dile getirilir. İlk belirtileri XVIII. Yüzyılda görülen ve Tanzimatla somutlaşan batılılaşma hareketleri, buna bağlı olarak hayat tarzı, değerler, ahlak, kısacası kültürel değişim ve bu ortamda kuşaklar arasındaki değişen değer yargıları, yaşam biçimlerinin çelişkisi karakterler üzerinden anlatılır.



Yazarın konuya bakış açıları nelerdir?

Kiralık Konak, yazarın bireyci sanattan vazgeçtikten sonra yazdığı ilk romandır. Romanda yazar adına konuşan Hakkı Celis, başlangıçta yurt sorunlarına karşı ilgisiz, âşık, içli bir şairken, sonradan bilinçlenerek değişir, bireyin değil, toplumun önemli olduğunu anlar ve "milli ideal" denen bir sevdaya tutulur. Bu ideal geleceğin Türkiye'sidir. Karaosmanoğlu romanın öbür kişilerini ve dolayısıyla toplumu, bu yeni bilince ulaşmış Hakkı Celis'in gözleriyle değerlendirir ve yargılar. Ona göre geleceğin Türkiye'sinde ne geçmişin Osmanlı'sının, ne Batı hayranlarının, ne de yurt sorunlarından habersiz yalnızca sanata tapan bireyci aydınların yeri vardır. Romanın baş kişileri gerçi belli tiplere örnek olarak sunulmuşlardır, ama Karaosmanoğlu bunları çok yönlü bireyler olarak yaşatmayı amaçlar.
Karaosmanoğlu toplumsal sorunlara belli bir siyasal açıdan eğilmiş bir romancı olmakla birlikte, bu sorunlara yaklaşımını elden geldiğince sanatsal bir düzeyde tutmaya çalışmıştır.


Eserin ana olayı nedir?

Seniha – Faik – Hakkı Celis üçgeni romanın yapısının iskeletidir. Konağın dağılıp satılığa çıkarılması ve Hakkı Celis'in ölümü ile biten roman bir zümrenin çöküntüsünün üç kuşaklık hikayesidir.


Yazar nasıl bir ana düşünceye ulaşmaktadır?

Kiralık Konaktaki kahramanlar, toplumsal rüzgarların savurduğu birer yaprak gibi uçuşuyorlar, hiç toprağa düşmüyorlar. Düşündükleri dünya ile gerçek yaşamları arasında bağlantısızlıklar vardır.
Yakup Kadri Seniha karakteriyle, değişen yargı değerlerini, yozlaşmayı, batılılaşmaya çalışırken yitirilen değerleri gözler önüne serer. Yakup Kadri'nin yapmak istediği, eleştirel boyutta yaklaştığı Doğu-Batı, eski-yeni sorunsallarını ve dönemin yaşayış tarzıyla batılılaşmak adına değerleri yozlaşmış olanları göstermektir. Onun karşı olduğu aslında Batı'nın kendisi olmamakla birlikte, Hakkı Celis'in askere gitmesiyle ilgili bölümlerde çok radikal olmayan milliyetçilik izlerine rastlanır, ve Naim Efendi'nin tasvir edildiği ilk bölümde geçmişe bir özlem duygusu sezilir.


Eserin planı nasıldır?

Giriş bölümünde, eski ve yeni devirler arasındaki farklılıkları sıralanır: " zamanlar artık eski zamanlar değil, iki sene içinde pek çok adetler değişti (...) " . " İstanbul'da iki devri oldu: Biri İstanbulin, diğeri redingot devri... Osmanlılar hiçbir zaman bu İstanbulin devrindeki kadar zarif, temiz ve kibar olmadılar (...) " . Yazar romanın ilk bölümünde olayların baş kahramanı Seniha'nın dedesi olan Naim Efendi, damadı Servet Bey ve kızı Sakine Hanım'ın birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini eski-yeni karşılaştırması dahilinde anlatarak İstanbul'un sözü edilen bu iki devrini okuyucuya anlatır. Daha sonra baş karakterler kısaca anlatılır.
Gelişme bölümünde Seniha'nın Faik Bey'le ilişkisi, Hakkı Celis'in ona olan aşkı, Seniha'nın bulunduğu hayattan, konaktan sıkılması, Avrupa'ya gitmek istemesi, Naim Efendi'nin gitgide çöküşü, Seniha'nın Avrupa'ya kaçışı, bundan sonraki değişimleri ve konağın dağılışı anlatılır.
Sonuç bölümünde ise, Seniha'nın Avrupa'dan dönüşü, bundan sonra yaşadığı hayat, Naim Efendi'nin tamamen çöküşü, Hakkı Celis'in Seniha aşkının vatan aşkına dönüşmesi, askere gitmesi konu edilir. Ve sonunda Hakkı Celis'in ölüm haberinin gelmesine rağmen Seniha'nın kayıtsız kalışı ile roman sona erer.



2) Yazılış tekniği yönünden :

Eserin yazılış tekniği nasıldır?

Bu roman, basit anlaşılır bir dille yazılmıştır. Kişilik tahlilleri iyi yapılmıştır. Ancak romanın sonlarına doğru hep olumsuz gelişmelerin olması, okuyucuyu karamsarlığa sürüklemektedir.


Çeşidi ne olabilir?

Realist (gerçekçi) romandır. Realist roman; gerçeği olduğu gibi, gözleme dayalı olarak anlatan romandır. Bu tür eserlerde olan ya da olma ihtimali olan olaylar anlatılır; yani, anlatılan şeylerin gerçeğe uygun olmasına ya da okuyucuda gerçek sanısını uyandırmasına önem verilir. Yazarlar sadece olayları anlatmakla yetinir, kendi duygu ve görüşlerini söylemez, böylece, eserlerinde kendi kişiliklerini gizlerler.
Thema Larouuse'ye göre ise bu roman, ırmak-roman türüne sokulabilir. Irmak-roman; Osmanlı-Türk toplumunun Tanzimat'tan 1950'li yıllara kadar geçirdiği tarihsel, toplumsal dönüşümleri irdeler.



3) Kahramanları yönünden :

Eserin belli başlı kahramanları kimlerdir?

Naim Efendi, Seniha, Faik Bey, Hakkı Celis, Servet Bey, Sakine Hanım ve Cemil romanın baş kahramanlarıdır. Belkıs Hanım, Neyyire Hanım, Nuriye Hanım, Selma Hanım, Necibe Hanım, Madam Kronski, Kasım Paşa, Ragıp Efendi de romanın yan kahramanlarıdır.



Bu kahramanların ruhsal ve fiziksel özellikleri nelerdir?

Naim Efendi: Çok zengin, zengin olduğu kadar da hesaplı, iyi yürekli, sevimli fakat "eski kafalı" bir ihtiyardır. Eğlenceli meclisleri, ahbap arasındaki sohbetleri, misafirlere ziyafetleri çok sever. Eski dönemden gelen alışkanlıkları, terbiye ve görgüsü dolayısıyla yenilikler karşısında şaşıran, eski-yeni arasındaki çelişkinin o dönemde yaşayan kişiler üzerindeki etkisini kanıtlayan bir kişiliktir.
Faik Bey: Kumral, zayıf, uzun saçları iyi taranmış bir gençtir. Küçük yaşından beri Avrupa'nın muhtelif şehirlerinde dolaşmış ve oralarda oturmuş olduğu için hareketlerinde bir frenk zarafeti vardır. Buna rağmen aslında işe yaramaz, çapkın, tutkulu ve maceraperesttir.
Seniha: Yeşil gözlü, kızıl saçlı, ince zarif bir kızdır. Uzaklara, görülmemiş, işitilmemiş şeylere doğru gitmek isteyen, Avrupa hayranı, alaycı, hareketli bir genç kızdır.
Hakkı Celis: Romantik Batılı şairlere tutkun, duyarlı bir gençtir. Duygusal yapıda, anlayışlı, büyüklerine saygılı bir karakter olarak verilmiştir.
Servet Bey: Züppe, tatlı su Frenkleriyle düşüp kalkan, yabani ve perişan bir sesle bir takım opera parçaları terennüm eden bir kişilik olarak tasvir edilmiştir.
Cemil: Henüz yirmi yaşında olmasına rağmen Beyoğlu gecelerine düşkün, Batı hayranı bir gençtir.
Sakine Hanım: Çekingen, içinde titiz, iradesiz, tembel bir kadındır; kocasının nüfusuna ve çocuklarının arzularına son derece önem verir.
Selma Hanım: Genç kızlığından beri ailenin içinde kendine hürmet ettiren ağır, haşmetli, amirane bir kadındır. Naim Efendi'yi genç yaşından beri hem yakından hem uzaktan sevk ve idare eder..


Kahramanlar arasındaki bağıntılar nelerdir?

Naim Efendi, Seniha'nın dedesidir. Servet Bey, Seniha'nın babası, Naim efendinin damadıdır. Sakine Hanım ise, Seniha'nın annesi, Naim Efendi'nin kızıdır. Cemil, Seniha'nın kardeşidir. Faik Bey, Seniha'nın sevdiği kişidir. Kasım Paşa da onun babasıdır. Hakkı Celis, Seniha'nın kuzenidir. Selma Hanım ise Naim Efendi'nin kardeşidir. Nuriye ve Neyyibe Hanımlar, Belkıs Hanım, vb Seniha'nın arkadaşlarıdır. Necibe Hanım ise Seniha'nın halasıdır.


Kahramanlar hangi sosyal tabakaya mensupturlar?

Naim Efendi, devletin yüksek mevkilerinde de bulunmuş, yüksek tabakadandır. Dolayısıyla torunları, kızı ve damadı da öyledir. Ancak zaman içerisinde damadı ve torunlarının Avrupai tarzda yaşama isteği giderek durumlarının kötüleşmesine neden olur. Faik Bey de yüksek tabakadandır. Romandaki çoğu karakter yüksek sınıftandır.


Yazar, kahramanları seçerken nelere dikkat etmiştir?

Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri'nin 1910'dan 1974'e dek verdiği eserler Türkçe'nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri'nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920'lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati'den yetişmiş, "sanat sanat içindir" görüşünü benimseyen bir yazarken, Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için birkaç tanesi dışında yapıtlarında belli tarihsel dönemleri ele aldı (Örneğin Kiralık Konak, 1.Dünya Savaşı öncesi döneminin işlendiği bir romandır). Bu değişimini izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuştur. Romanlarında Türk toplumunun Tanzimat'tan bu yana çeşitli dönemlerdeki toplumsal gerçekliğini sergilemiştir. Kiralık Konak'ta da Karaosmanoğlu, II. Meşrutiyet yıllarında Batılılaşma hareketinin yol açtığı değer kargaşasını, geleneklerden ve eski yaşam biçiminden ayrılışı ve kuşaklar arasındaki kopukluğu karakterler üzerinden sergiler. Bu romanda her karakter eskiyi ya da yeniyi temsil etmektedir.


Olaylar karşısında kahramanların durumu nasıldır?

Naim Efendi, duygusal ve kırılgan yapıda olduğu için olaylardan çok etkilenir ve hastalanır. Seniha her şeyi abartan alaycı yapısıyla hiçbir şeyden hoşnut olmaz. Faik Bey de önceleri alaycı bir yapıdayken Seniha'nın aşkı onu duygusal biri haline getirir. Sakine Hanım da olaylara üzülür ama bunu sadece babası ile paylaşmaktadır. Servet Bey, hiçbir şeyi umursamaz bir tavır sergiler. Hakkı Celis ise her olayda düşünceleri arasında gidip gelir, bocalar, ne hissettiğine bir türlü kesin olarak karar veremez.


4) Yer ve Zaman Yönünden:

Olay nerede veya nerelerde geçmektedir? Buranın belli başlı özellikleri nelerdir?

Olay 2. Meşrutiyet dönemi Osmanlısında, Cihangir'de bir konakta ve sonra da Şişlide bir apartman dairesinde geçmektedir.


Olay ortaya konulurken yer nasıl ele alınmaktadır?

Cihangirde bir konak ele alınmıştır. Zaman zaman konak tasvir edilmektedir. Bazen Büyük Ada ve İstanbul'un değişik semtlerinin isimleri de geçmektedir.


Olayın akışında zaman kırımları var mıdır? Zaman belli bir düzenlilik içerisinde mi sunulmaktadır?

Zaman kırımları bazı yerlerde vardır. Bazen –dili geçmiş zaman kullanılırken, bazen şimdiki zaman kullanılmıştır. Ancak bence bu, eserin bugünkü Türkçe'ye çevrilişinden kaynaklanan bir sorundur. Kronolojik olarak zaman ise belli bir düzenlilik içinde, sırasıyla sunulmaktadır.


5) Dil ve Anlatım Yönünden:

Eserin dili anlaşılır nitelikte midir?

Zaman zaman eski Türkçe ve Fransızca kelimeler kullanılmasına rağmen bunların çoğunun açıklaması ya yanında parantez içinde ya da dipnot olarak sayfa sonunda verilmiştir.


Yazar sözcükleri kullanırken seçici davranmış mıdır?

Evet, seçici davranmıştır. Pek çok Eski Türkçe kelime bulunmaktadır.


Yazar, konuşmalarda ve anlatımlarda dili nasıl kullanmaktadır?

Eski Türkçe kelimeler dışında dil akıcıdır, kolayca anlaşılabilir.


Anlatım kaçıncı kişi ağzından yapılmaktadır?

Anlatım yazar tarafından yapılmıştır.


Yazarın dil ve anlatımı, yaşadığı dönemle uygunluk göstermekte midir?

Evet orijinali yaşadığı döneme uygunluk gösterir. Ancak 24. baskıya gelene kadar bazı kelimeler Türkçeleştirilmiştir ve bunlar parantez içerisinde verilmiştir.


Anlatımda akıcılık nasıl sağlanmıştır?

Romanın kısımlara ayrılması, kişilik tasvirlerinin baştan yapılması, olayların kronolojik sıraya göre gitmesi akıcılık sağlamıştır.


6) Yazarın Kişiliği Yönünden?

Yazar hangi edebiyat anlayışını benimsemiştir?

Başlangıçta Fecr-i Âticiler'e katılmış, "sanat şahsi ve muhteremdir" görüşünü benimser. Sonra ise "sanat önce bir toplumun, bir milletin malıdır; sonra da bir devrin ifadesidir" düşüncesini benimser. Bu tarihten itibaren çalışmalarını roman türünde yoğunlaştırır.


Yazarın edebi kişiliğinde en belirgin özellik nedir?
Karakterlerin o dönemin gerçekliğini olduğu gibi yansıtıyor olmasıdır.

Yazarın romanlarında işlediği belirgin bir konu var mıdır?

Yazar genelde dönem çatışmaları ve birey psikolojisi irdelemeleri içeren, Batı hayranlığını eleştiren romanlar yazmıştır.

Kiralık Konak Romanı İçin Ne Dediler:

Atilla Özkırımlı, Dr. Niyazi Akı gibi Kiralık Konak'taki Seniha karakteri ile Madam Bovary'deki Emma karakterinin benzerliklerinden söz etmiştir. Ancak şu cümlesiyle bu benzerliğin üzerinde fazla durmaya gerek görmediğini belirtmiştir; " Araştırmacılarla örnekleriyle kanıtlandığı gibi Seniha tipinin Madame Bovary'den alınmış olması da değerini eksiltmez. Nereden, nasıl esinlenilmiş olunursa olunsun, önemli olan Türk toplumunun tarihsel gelişiminde yaşanan, bugün de etkilerini sürdüren bir gerçekliğin yansıtılması değil midir?".
Yine Atilla Özkırımlı'ya göre; batılılaşma sürecinde özentilik ve aşırılığa kaçıp, bu yozlaşmayı yaşayan karakterlerde romanın sonlarına doğru hep olumsuz gelişmeler görülürken, Faik Bey ve Seniha'daki bu kötüye gidiş, bu çöküş, eski değerleri hiçe sayarak bildiklerini okuyan, tutkularının esiri olan batı hayranlarının da ortak çöküşlerini temsil eder.

 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 

::TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
::Son Depremler

 
 
Bugün 66915 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol